Neden Kuru Baklagilleri Beslenme Düzenimize Eklemeliyiz?
Diyetisyen Büşra ÇALIŞKAN
Kış mevsiminin son günlerini yaşarken artan soğuklarla beraber hepimizin beslenme düzenleri de bu değişimden etkilenmektedir. Kültürümüzden gelen ve daha çok soğuk havalarda bize kendilerini hatırlatan bir evin temel tüketim gıdaları kuru baklagiller aslında sanılandan çok daha fonksiyonel ve faydalıdır. Herkesin evinde pişen nohut, mercimek ve fasulye yemekleri dışından artık beslenme düzenlerimiz daha çeşitli. Kuru baklagillerimizi yalnızca yemeklerde değil çorbalarda özellikle salatalarda ve hatta püre halinde hazırlanan mezeleriyle de sofralarımızda sıklıkla görmeye başladık. Bakliyat ürünlerinin kıymeti her geçen gün daha da anlaşılmakta ve geliştirilerek bakliyat unlarıyla makarnalar tatlılar ve çeşitli yemekler yapıldığını görmek gerçekten çok sevindirici. Böylesi bitkisel proteinden zengin ve cep dostu gıda, mutfaklarımızda şekillenmeye gayet elverişli çünkü. Şimdi bu faydaları bir de yakından inceleyelim.
Kuru baklagiller karbonhidrattan zengin olmasıyla günlük enerji ihtiyacını karşılamada etkindir. Bitkisel protein içeriğiyle ve posa/lif içeriğiyle günlük alımlara önemli katkı sağlar.
E, K, B grubu vitaminler, demir, çinko ve folattan zengin içerikleri vardır.
Sindirim sistemi hastalıklarında, posa alımıyla tokluk hissini arttırarak iştah ve porsiyon kontrolünü sağlayarak vücut ağırlığını kontrol etmekte, kan şekerini stabil tutarak diyabetin önlenmesi ve tedavisinde, kardiyovasküler hastalıklar üzerinde etkin rolleri vardır.
Bağırsak hareketlerini artırır ve böbrek fonksiyonlarının kontrol altında tutulmasını sağlar.
İçerdiği A, B, C ve B2 vitaminleriyle hem idrar yolları temizliğinde hemde cilt sağlığında yardımcıdır.
Sporcu ve vejetaryen beslenenler için çok yüksek ve kaliteli bitkisel proteindir.
İçerdiği antioksidanlarla yaşlanmayı geciktirir aknelere iyi gelir.
Folik asit ve folat içeriğiyle güçlü ve sağlıklı saçlar üzerinde etkilidir. Aynı zamanda gebe ve gebelik planlayan anne adayları içinde kaliteli kaynaklardır.
Kolesterol üzerinde çözülebilir lif içerikleri dolayısıyla kan lipit seviyelerini düşürücü etkisi bulunmaktadır. Düzenli olarak tüketimi kan kolesterolünü, LDL kolesterolü ve trigliserit seviyelerini düşürücü ve HDL kolesterol seviyelerini ise yükseltici etki göstermektedir. Yapılan bir başka çalışmada ise haftada 4 kez baklagil tüketiminin, kalp-damar hastalık riskini azalttığı ve lipit profillerini düzeltip, kan basıncı seviyelerini düzenlediği bulunmuştur.
Yüksek lif ve antioksidan içeriği sayesinde kalın bağırsak kanseri gibi bir çok kanser üzerinde önleyici ve tedavi edici özelliği vardır.
Bedeni ve zihnen yorgunluğa özellikle depresyonu gidermede belirgin bir rolü vardır.
Özetle kuru baklagiller A’dan Z’ye vücudumuz için tam bir şifa deposudur. Ekonomik ve kaliteli besin öğelerini içeren bu lezzetleri sofralarımızdan eksik etmemek sağlığımıza yapacağımız en büyük yatırımlardan olur.
NOT: Bu içerik Diyetisyen Büşra Çalışkan tarafından www.sezerlergida.com.tr için işbirliği doğrultusunda yazılmıştır. İzinsiz kopyalanıp, paylaşılamaz.